Dünyayı bekleyen felaket

Dünya Meteoroloji Örgütü'nün hazırladığı rapora göre önlem alınmazsa iklim krizi 100 yıl sonra büyük felaketlere neden olabilir. Rapora göre uluslararası insani yardıma ihtiyaç duyan kişi sayısı 2030 yılına kadar yüzde 50 artabilir.

Dünyayı bekleyen felaket

Dünya ve insanlık, iklim krizi nedeniyle her yıl artan afetlerle ve yeni salgın hastalıklarla karşı karşıya kalıyor. Uzmanlar, gerekli önlemler acilen alınmadığı takdirde iklim değişikliğinin yeni felaketlere de kapı aralayacağı uyarısında bulundu.

Bir yanda yok olan binlerce kilometrelik sahil şeritleri, sular altında kalan şehirler, bir yanda bitmeyen yangınlar, fırtınalar, salgın hastalıklar... Bir film senaryosunun parçası gibi duran tüm bu olaylar, iklim krizinin durdurulamaması halinde en geç 100 yıl sonra dünyanın somut gerçekleri olacak. Önlem alınmadığı takdirde gelecekte dünyayı bekleyen bu korkunç senaryo etkilerini hissettirmeye başlarken, Dünya Meteoroloji Örgütü (DMÖ), iklim krizi nedeniyle yaşanan afetlerin her yıl artacağı uyarısında bulundu. Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı örgütün yeni yayımladığı ‘2020 İklim Durumu Raporu’nda, iklim krizi kaynaklı felaketler nedeniyle uluslararası insani yardıma ihtiyaç duyan insan sayısının 2030 yılına kadar yüzde 50 artabileceğine dikkat çekildi.

DMÖ raporuna göre, 2018 yılında 108 milyon insan, sıcak hava dalgaları, küresel ısıtma, orman yangınları, fırtınalar, kuraklıklar ve artan kasırgalar nedeniyle yardıma muhtaç kaldı. 16 uluslararası kuruluş ve finansman kurumu tarafından derlenen raporda, son 50 yılda hava ve iklim kaynaklı olaylar nedeniyle 11 bini aşkın felaket yaşandığı ifade edildi. Bu felaketler nedeniyle dünya çapında 2 milyon kişi hayatını kaybetti, 3,6 trilyon dolarlık ekonomik zarar meydana geldi.DMÖ Genel Sekreteri Profesör Petteri Taalas, “Covid-19 pandemisi, iyileşmesi yıllar alacak büyük bir uluslararası sağlık ve ekonomik kriz doğursa da iklim krizinin önümüzdeki yüzyıllarda insan yaşamı, ekosistemler ve ekonomiler üzerinde oluşturacağı tehdide kulak vermemiz gerekiyor. Salgın, aynı zamanda iklim krizi karşısında yaşanan direnç ve adaptasyona yönelik daha sürdürülebilir bir yolda ilerlemek için bize bir fırsat sunuyor” dedi.

Türkiye, çok etkilenen ülkelerden biri

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, “Daha kurak dönemler, daha yağışlı dönemler, yağışın şiddetinde ve sıklığında artışlar ve hortum gibi hava olayları son yıllarda çoğalmaya başladı. Bunun nedeni küresel iklim krizidir” dedi.

Sellere neden olacak kadar şiddetli olsalar da yağışlar mevsim normalleri seviyesine bir türlü ulaşamıyor. Verilere göre eylül ayında normalde 65 kilogram yağış alan İstanbul’a, bu yıl aynı ayda sadece 22 kilogram yağış düştü. Bu da susuzluk ve kuraklık tehlikesini ortaya koyuyor.

Sivrisinek istilası kapıda

İklim kriziyle bağlantılı salgın hastalıklar da insanlığı tehdit ediyor. Yeni bir araştırmaya göre, sera gazı emisyonları artmaya devam ederse 2080 yılı itibarıyla 400 milyonu Avrupa’da olmak üzere yaklaşık 1 milyar insan sivrisinek türleri yoluyla bulaşan viral hastalıklara maruz kalabilir. Normalde yaşam alanları tropikal enlemlerle sınırlı olan istilacı sivrisinekler, küresel ısınma nedeniyle artık Avrupa ve Türkiye için de tehdit haline geldi.

Evrim Hüsem

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER