Hiç geçmeyecek moda: Sürdürülebilirlik

Son yıllarda iklim krizini ciddi anlamda hissetmeye başladık. Oklar özellikle doğaya en çok zarar veren ikinci sektör olan modaya çevrilmiş durumda. Öte yandan bu sektör kaynakların doğru kullanımını ve sürdürülebilirliği en çok tartışan, bu prensipleri esas alan çözümler üretmeye çalışan alanlardan biri. Peki tüketicinin payına ne düşüyor?

Hiç geçmeyecek moda: Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilir moda ne demek?

Üretilen eşyanın kaynağından, üretim, çalışma şartlarına ve hatta dağıtımına kadar, etik değerler üzerinden ilerlemek ve doğa dostu hareket etmek demek.
Hızlı moda markalarının senede 16 ila 24 farklı koleksiyon çıkarması ve üretim şartları en çok eleştirilen konular arasında. H&M sürdürülebilirlik konusunda yaptığı çalışmalarla, hızlı moda markaları arasında daha öncü bir konumda. Belirli koleksiyonlarında modal ve pamuk gibi doğal kumaşlara yönelen, hatta ananas kabuklarını kıyafetlere dönüştüren marka, aynı zamanda ‘giymediğiniz kıyafetleri getirin, geri dönüştürelim’ kampanyasıyla da bu alandaki çalışmalarını sürdürüyor.
En çok eleştirilen markalardan biri olan Zara ise 2025’e kadar tüm ürünlerinin sürdürülebilir olacağının sözünü verdi. Lüks tüketim markaları arasında Stella McCartney, doğa duyarlılığını önplana alan koleksiyonları ve kumaş seçimleriyle bir adım öne çıkarken, spor giyim markaları arasında Adidas özellikle okyanus atıklarını dönüştürerek ürettiği modellerle ciddi yatırımlar yaptığını kanıtlıyor.

Tüketiciye ne düşüyor?

Giy-at psikolojisiyle alışverişten kaçınmak, daha uzun ömürlü parçalara yatırım yapmak ve bir ürün satın alırken ürünün ne şartlarda üretildiğini göz ardı etmemek.

Türkiye’de sürdürülebilirlik

Türkiye bu konuda daha yolun başında olsa da son yıllarda bu alanda üretim ve çalışmalar yapan yerli markalar gittikçe artmaya başladı. Hip&Happen, Reflect Ist, Epidotte bunlardan bazıları.

Güncelleme Tarihi: 29 Şubat 2020, 10:00

Evrim Hüsem

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER