Bu yıl 47'ncisi düzenlenecek G7 Zirvesi'nde "İklim değişikliği" yine gündemde

G7 ülkelerinin liderleri, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının başlamasından bu yana ilk kez bir araya gelecek. Bu yıl 47'ncisi düzenlenecek G7 Zirvesi'nde, devam eden Kovid-19 salgını, küresel jeopolitik riskler ve iklim değişikliği gibi önemli başlıkların ele alınması bekleniyor.

Bu yıl 47'ncisi düzenlenecek G7 Zirvesi'nde "İklim değişikliği" yine gündemde

Bu yıl 47'ncisi düzenlenecek G7 Zirvesi, İngiltere'nin ev sahipliğinde Galler'e bağlı Cornwall'daki Carbis Koyu'nda 11-13 Haziran'da gerçekleştirilecek. Zirvede, devam eden salgın, küresel jeopolitik riskler ve iklim değişikliği gibi önemli başlıkların ele alınması bekleniyor.
Salgın nedeniyle az sayıda basın mensubunun katılımıyla yapılacak G7 Zirvesi, yüksek güvenlik önlemleri altında gerçekleştirilecek.

Zirvede, İngiltere Başbakanı Boris Johnson'ın, dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınının bir an önce sona ermesi için G7 liderlerine iş birliği çağrısında bulunması bekleniyor.

İngiliz hükümetinden daha önce yapılan açıklamada, Johnson'ın, "G7 liderlerine salgının ortadan kaldırılması için tüm dünyadaki insanların gelecek yılın sonuna kadar aşılanması gerektiğini" hatırlatacağı kaydedilmişti.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, "G7 liderlerini, bu korkunç salgını sona erdirmek için bize katılmaya çağırıyorum ve koronavirüsün yol açtığı yıkımın bir daha yaşanmasına asla izin vermeyeceğimize söz veriyorum." ifadelerini kullandı.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson'ın başkanlığını yapacağı zirveye, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Angela Merkel, İtalya Başbakanı Mario Draghi, Japonya Başbakanı Yoshihide Suga, ABD Başkanı Joe Biden ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen ve Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel'in katılması bekleniyor.

ABD BAŞKANI BİDEN VE JAPONYA BAŞBAKANI SUGA, İLK KEZ G7 ZİRVESİ'NE KATILIYOR

1975'te oluşturulan G7, her yıl bir ülkenin liderliğinde özellikle ekonomi gündeminin değerlendirilmesi, ortak politikaların oluşturulması ve iş birliğinin artırılması amacıyla toplanıyor.

ABD Başkanı Joe Biden ve Japonya Başbakanı Yoshihide Suga, bu yıl ilk kez, Almanya Başbakanı Angela Merkel ise görevinden ayrılmadan önce son kez G7 Zirvesi'ne katılacak.

Zirveye bu yıl ayrıca, Avustralya Başbakanı Scott Morrison, Güney Kore Cumhurbaşkanı Moon Jae-in, Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi de konuk ülke liderleri olarak davet edildi.

Hindistan Başbakanı Modi'nin, ülkesinde son dönemde artan Kovid-19 vakaları nedeniyle zirveye 12 Haziran Cumartesi günü video konferans yoluyla katılması bekleniyor.

ABD Başkanı Joe Biden, 13 Haziran Pazar günü, eşiyle birlikte Windsor Kalesi'nde Kraliçe 2. Elizabeth tarafından kabul edilecek. Ziyaret, ABD Başkanı Biden'ın Beyaz Saray'da göreve gelmesinden bu yana ilk denizaşırı resmi seyahati olması açısından önem taşıyor. Biden, 95 yaşındaki Kraliçe Elizabeth'in görüşeceği 13. ABD Başkanı olacak.

İNGİLTERE, CORNWALL İLE DAHA ÇEVRECİ ÇÖZÜMLER İÇİN İŞ BİRLİĞİ MESAJI VERMEYİ AMAÇLIYOR

İngiltere'nin bu yıl liderleri ağırlamak için seçtiği Cornwall, 643 kilometrelik doğa harikası bir sahil şeridine sahip. Son dönemde iklim değişikliği ile mücadele konusuna küresel çapta liderlik yapmak isteyen İngiltere, zirveyi, ülkenin ilk jeotermal tesisinin de yer aldığı Cornwall'da düzenleyerek dünyaya daha çevreci çözümler için iş birliği mesajı vermeyi amaçlıyor.

Zirvede, iklim değişikliği ile mücadelenin önemli gündem başlıkları arasında yer alması bekleniyor. Daha önce İngiltere'nin karbon emisyonunun 2035 yılında kadar yüzde 78 seviyesinde azaltılmasının hedeflendiğini duyuran İngiltere Başbakanı Johnson'ın, zirve sırasında, diğer liderlere benzeri adımları hızlandırmaları çağrısında bulunması bekleniyor.

Zirvenin gündeminde ayrıca, serbest ve adil ticaretin desteklenmesi, siber güvenliğin artırılması gibi başlıkların da yer alması bekleniyor.

ULUSLARARASI BAŞLIKLAR

G7 Dışişleri Bakanları, 6 Mayıs 2021'de Londra'da yaptıkları toplantının ardından Rusya, Çin, İran, Libya ve Suriye olmak üzere çeşitli başlıkların açıldığı 27 sayfalık bir bildirge yayımlamıştı.

Bildirgede, "Rusya'nın istikrarsızlaştırıcı ve sorumsuz faaliyetlerinin devam etmesinden derin endişe duyuyoruz. Buna, Ukrayna sınırı ve yasa dışı ilhak edilmiş Kırım'daki askeri hareketlilik, diğer ülkelerin demokratik sistemlerine zarar veren eylemler ve kötü niyetli siber saldırılar da dahildir." ifadeleri kullanılmıştı.

Bildirgede, gelişmiş teknolojik kabiliyete sahip büyük bir güç ve ekonomi olarak Çin'in, kurallara dayalı uluslararası sisteme yapıcı bir şekilde katılmaya davet edildiği belirtildi.

"Suriye ve Bölgenin Geleceğinin Desteklenmesi" başlıklı 5. Brüksel Konferansı'nın Suriye halkına ve Suriye'de devam eden çatışmanın siyasi çözümüne destek olması nedeniyle memnuniyetle karşılandığı aktarılan bildirgede, diaspora üyeleri de dahil tüm Suriyelilerin katılımını sağlayacak, BM gözetimindeki özgür ve adil seçimlerin önünün açılması gerektiği vurgulanmıştı.

ULUSLARARASI ŞİRKETLERE "KÜRESEL VERGİ" GİRİŞİMİ

G7 ülkelerinin maliye bakanları, 2 günlük toplantının ardından 5 Haziran 2021'de uluslararası şirketlerin vergilendirilmesinde prensipte tarihi sayılabilecek bir adım atmıştı.

Toplantının ardından İngiliz hükümeti tarafından açıklanan karar bildirgesinde, G7 ülkelerinin, çok uluslu şirketlerin faaliyette bulundukları her ülkede küresel çapta en az yüzde 15 vergiye tabi tutulması konusunda prensipte anlaşmaya vardıkları belirtilmişti.

İngiltere Maliye Bakanı Rishi Sunak, konuya ilişkin, "Bu gerçekten tarihi bir anlaşma. G7'nin, küresel ekonomik toparlanmamızın bu kritik döneminde kolektif liderlik göstermesinden gurur duyuyorum." ifadelerini kullanmıştı.

G7 HAKKINDA

G7, dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan ABD, İngiltere, Japonya, Fransa, Kanada, Almanya ve İtalya'nın bir araya gelmesiyle oluşuyor.

Ülkeler, ilk toplantılarını 1975 yılında gerçekleştirdi. Rusya, 1998 yılında oluşumda yer almasına rağmen 2014 yılında Kırım'ın ilhakının ardından gruptan çıkarıldı. G7, halihazırda dünya nüfusunun sadece yüzde 1'lik bölümünü içermesine karşın dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 40'lık kısmını temsil ediyor.

Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi konumunda bulunan Çin, daha çok Batı ekonomik paktını temsil eden bu oluşumda hiç yer almadı. Geçen yıl mayıs ayında dönemin ABD Başkanı Donald Trump, gruba, Rusya, Hindistan, Güney Kore ve Avustralya'nın da eklenmesini istediğini ifade ederek, "G7'nin, dünyada olanları düzgün bir şekilde temsil ettiğini hissetmiyorum. Bu ülkeler grubu miadını doldurdu." ifadelerini kullanmıştı.

Evrim Hüsem

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER