Siyanür nedir?

Siyanür zehirlenmesi nasıl anlaşılır? Siyanür zehirlenmesi nasıl olur, siyanür zehirlenmesi belirtileri neler, siyanür zehirlenmesi kaç saatte belirli olur? Fatih'teki evlerinde ölü bulunan Cüneyt (48), Oya (54), Kamuran (60) ve Yaşar Yetişkin (56) kardeşlerin cesedinin bulunmasıyla ilgili başlatılan soruşturmanın ilk sonuçları açıklandı. 4 kardeşin cesetleri üzerinde yapılan ilk incelemede, siyanür zehirlenmesi bulguları görüldü. Peki siyanür zehirlenmesi nedir?

Siyanür nedir?

Kimyasal anlamda siyanür, bir karbon ve bu karbona bağlı üç azot atomu içeren bileşiklere verilen isimdir. Siyanürün organik ve inorganik şekilde bulunduğu bilinmektedir. Endüstriyel anlamda üretilip, yine bu alanlarda kullanılan siyanür de oldukça faaldir. Siyanür, hidrosiyanik asit ve bu asitten türeyen metal tuzlarından meydana gelmektedir. Siyanürün kendisi ve türevleri, zehir maddeleridir.

Siyanür, hidrosiyanik asit ve bu asitten türeyebilen metal tuzlarının genel adıdır. Hepsi şiddetli zehirlidir. En önemlileri, sodyum siyanür ve potasyum siyanürdür. Endüstride ısıtılmış kuru karbonlar üzerinden, amonyak (NH3) ve CO gazlarının karışımı geçirilerek elde edilirler.

HCN (Hidrosiyanik asit), acı badem kokusunda çok uçucu bir sıvıdır. 28 santigrat derecede kaynar. Sudaki çözeltisi çok zayıf asittir.

Siyanür ve bileşikleri kimyasal yollarla üretilebildiği gibi, bazı bitkiler ve hayvanlarca da üretilmektedir. Siyanürü doğal olarak üreten birçok bitki, bakteri ve böcek vardır. Kiraz, badem, kayısı, şeftali, erik, fasulye, patates, turp, lahana, şalgam, brokoli ve mısır siyanürlü bileşikleri doğal olarak üretmektedir.

Siyanürle ölüm çok kısa sürede gerçekleşmektedir, bu nedenle tedaviye hemen başlanmalıdır. Zehirlenme solunum yoluyla oluşmuşsa, kişi hemen ortamdan uzaklaştırılmalı, bulaşma olasılığı nedeniyle elbiseleri çıkartılıp, cilt sabunlu su ile yıkanmalıdır. Gözler en az 15-20 dk suyla yıkanmalıdır. Dekontaminasyon işlemini yapacak olan kurtarma ekibi, ikincil bulaşma olasılığı nedeniyle koruyucu donanım kullanmalı, hastaya ya da mide içeriğine doğrudan dokunmaktan, ağızdan ağıza yapay solunumdan kaçınılmalıdır.

Tedaviye hemen %100 oksijen tedavisi ile başlanması, daha sonraki tedavi aşamalarının etkinliğini artırır. Daha sonra intravenöz (damaryolu) uygulaması başlayana kadar hemen amil nitrit solutulmalıdır. İlk olarak 1888 yılında Pedigo, amil nitrit'in siyanürle zehirlenmiş köpeklerde iyi bir antidot olduğunu bildirmiştir. Amil nitrit pelletleri ezilip gazlı beze sarılır ve kişinin burnundan 2,5 cm uzakta tutularak dakikada 15-30 sn koklatılıp yapay solunuma geçilir. Zehirlenme ağız yolu ile gerçekleşmişse 300 ml %0,1'lik potasyum permanganat ya da %3'lük aynı miktarda hidrojen peroksitle mide yıkanır. Aynı amaçla aktif kömürden de yararlanılır. Ağız yolu ile alınmadığı biliniyorsa mide yıkaması ile zaman geçirilmeden sistematik tedaviye geçilir.

Sistematik tedavide ise intravenöz %3'lük sodyum nitrit 10-15 ml'nin 2-4 dakika içinde uygulanması ve hemen ardından %25'lik 50 ml sodyum tiyosülfat'ın enjeksiyonu ile sürmesi gerekir. Amil nitrit ve sodyum nitrit, methemoglobinemi oluşumunu sağlar. Yalnızca amil nitrit %5 düzeyinde methemoglobin üretmekte, istenilen düzey %40 olduğundan amilnitrit ve sodyum nitrit birlikte kullanılmaktadır. Siyanürün methemoglobine olan afinitesi, sitokrom oksidaza olan afinitesinden fazladır. Bu etkileşme ile siyanomethemoglobin ortaya çıkmaktadır.   

Güncelleme Tarihi: 10 Kasım 2019, 14:46

Evrim Hüsem

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER