Çağımızın en tehlikeli maddesi; Radyasyon

İnsan sağlığına çok zararlı olan radyasyon çok yüksek dozlara (1 Sv’ten 10 Sv’e kadar) kısa zamanda maruz kalındığında vücutta çok sayıda hücrenin ölümü gerçekleşir. Bu da hayati organ veya sistemlerin fonksiyonlarını uygun şekilde yerine getirememesine ya da işlevsizliğine sebep olur.

Çağımızın en tehlikeli maddesi; Radyasyon

"Radyasyon Nedir ?"

Radyasyon ortamda taşınan enerji olarak tanımlanabilir. Bu enerji, parçacıklar ve elektromanyetik dalgalar (‘foton’ denilen kütlesi bulunmayan enerji paketçikleri) aracılığıyla taşınır. Bir atoma enerji aktarılarak atomdan elektron koparılmasına iyonlaşma denir. Eğer taşınan enerji, atomlarda iyonlaşmaya sebep oluyor ise ‘iyonlaştırıcı radyasyon’ adını alır.

Alfa parçacığı, beta parçacığı ve nötron parçacık radyasyonuna, gama ışını ve x-ışınları ise elektromanyetik radyasyona örnektir ve hepsi iyonlaştırıcı radyasyondur.

Eğer radyasyon (taşınan enerji) atomlarda iyonlaşmaya sebep olmuyorsa iyonlaştırıcı olmayan radyasyon olarak adlandırılır. Bu radyasyon ile taşınan enerji, atomdan elektron koparmak için yeterli olmadığı için iyonlaşmaya sebep olmaz. İyonlaştırıcı olmayan tüm radyasyon çeşitleri elektromanyetik radyasyondur. İletişimde kullanılan radyo dalgaları, mikrodalgalar ve görünür ışık iyonlaştırıcı olmayan(elektromanyetik) radyasyona örnektir.

Radyoaktivite, fazla enerjiye sahip atom çekirdeklerinin fazla enerjilerini radyasyon yayımlayarak bırakması olayına denir. Bu olaya aynı zamanda radyoaktif bozunma da denir. Radyoaktif bir çekirdeğin bozunma olayı olasılıklara bağlı bir süreçtir ve belirli bir zaman süresinde bozunma olasılığı hesaplanabilir ancak kesin olarak ne zaman bozunma olacağı belirlenemez. Radyoaktif atomların birim zamanda yaydıkları radyasyon aktivite olarak adlandırılır.

Bir radyoaktif maddenin başlangıçtaki aktivitesinin ya da diğer bir deyişle atom sayısının yarıya inmesi için geçen süreye yarı-ömür denir. Yarı-ömür, aktivitenin azalması ile ilgili bir parametre olduğu için çok önemlidir.

"Radyasyonun İnsan Sağlığına Etkileri"

İyonlaştırıcı radyasyonun yüksek dozlarının zararlı olduğu bilinmektedir, fakat düşük dozun etkileri ile ilgili bilimsel belirsizlikler vardır ve bu belirsizliklerin ortadan kaldırılması henüz başarılamamıştır. Genelde halk ve normal-kontrollü uygulamalar nedeniyle radyasyona maruz kalan kişilerin, maruz kaldıkları doz seviyelerinin sağlığa zararları ile ilgili kanıtlar yok denebilir.

Radyasyondan korunma sistemi,radyasyona maruz kalmanın tamamen engellenemeyeceğini belirtmekle birlikte gereksiz doz alımından kaçınmayı ve maruz kalınan doz seviyelerini olabildiğince aşağıda tutmayı kontrol eden bir yöntem sağlamaktadır.

"Günlük Olarak Kullandıklarımız Hangi Eşyalar Radyasyon Yayıyor ?"

  • Cep Telefonları

Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı cep telefonlarını, "olası kanserojen" unsur olarak tanımlıyor. Bu da yapılan araştırmalarla cep telefonunun kansere neden olduğunun kanıtlanamadığı anlamına geliyor.

Ancak ABD Kanser Topluluğu'nun (ACS) internet sitesinde yer alan uyarıya göre, cep telefonları beyin tümörü ve boyun ile baş bölgesinde diğer tümörlerin gelişme riskini artırabilir. Yüksek seviyelere çıktığında radyo frekans dalgaları dokuların ısınmasına neden oluyor.

Cep telefonlarından yayılan eneji vücutta dokuların ısınmalarına neden olacak kadar yüksek olmasa da ACS, dikkatli olunmasını tavsiye ediyor.

Radyasyonun sağlığa zararını ölçmek için bilim insanları özgül emilim oranı (SAR) değerine bakıyor. SAR değeri ise her cep telefonu modeline göre değişiyor.

  • Wi-Fi

Bilgisayarlarımızdan cep telefonlarımıza hayatımızı kolaylaştıran birçok elektronik aletin internete kablosuz olarak bağlanması için Wi-Fi alanında olmak gerekiyor.

Bilim insanları on yıllardır Wi-Fi'ın sağlığa olan etkilerini araştırıyor. 2016'da Endocrin bilim dergisinde yayınlanan bir araştırma, Wi-Fi'dan yayılacak yüksek seviyede radyasyonun hormon dengesini bozabileceği, oksidatif strese neden olabileceği, bunların sonucunda da kanser ve beyin hastalıklarına davetiye çıkacağını ortaya koymuştu.

Araştırmacıların vardığı sonuç ise Wi-Fi'ın kansere neden olmayacağı yönünde.

Amerikan Kanser Topluluğu'na göre, Wi-Fi sağlayıcı cihazların yaydığı radyasyon, bir moleküldeki atomları harekete geçirecek ve titreştirecek enerjiye sahip olsa da, atomları iyonlaştıramıyor.

Yani x-ray ışınları gibi kanser riskini artırdığı düşünülen yüksek enerjili radyasyonlar kadar tehlikeli değil.

  • Mikrodalga Fırın

Amerika Birleşik Devletleri Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan bilgilere göre mikrodalga fırınlardan yayılan radyasyon halk sağlığı için risk oluşturmuyor.

Mikrodalga fırında yemek ısıtırken yaydığı radyo frekans dalgaları, vücuttaki dokuları ısıtacak kadar yüksek ama iyonlaştırıcı olmayan radyasyon yaydıkları için DNA hücrelerine hasar verip kansere neden olacak kadar enerji taşımıyor.

Mikrodalganızdan korkmak için sebep arıyorsanız , yemeğinizi neyin içinde ısıttığınıza bakın. Birçok yaralanma mikrodalga fırına konulan ve ufak çaplı bir patlamaya neden olan alüminyum gibi maddelerden kaynaklı.

  • Bilgisayar

Dizüstü ve masaüstü bilgisayarlar cep telefonları kadar bağımlı olduğumuz diğer aletler.

Birçoğumuzun kablolu değil kablosuz internet kullandığı düşünülürse, etrafımızda iki tip radyasyon kaynağı bulunuyor. Bunlar farklı frekanslarda elektrik ve manyetik alanlar yaratıyor.

Özellikle dizüstü bilgisayarların vücuda daha yakın tutularak kullanılması, sağlık kaygılarını artırıyor.

Bu bilgisayarların radyasyon oranları kendi aralarında farklılık gösteriyor ancak bilim insanları bilgisayarlardan yayılan radyasyonun kansere neden olacak seviyeye ulaşmadığını söylüyor.

  • Sigara

Uzmanlar sigaranın insan sağlığına birçok yönüyle zararlı olduğunu her fırsatta yineliyor. Tütünün içindeki katran gibi kimyasal maddeler endişelerin başlıca nedeni.

Peki sigaranın radyasyon içerdiğini biliyor muydunuz?

ABD Çevreyi Koruma Ajansı EPA'ya göre, sigara içen bir kişi, akciğerler ve vücudun diğer bölgelerine zamanla yerleşip büyüyen küçük ve çok sayıda radyonüklidleri soluyor. Tütünün içindeki radyoaktif elementler polonyum ve kurşun, sağlığı tehdit ediyor.

Bunlar, üreticilerin tütün çekirdeklerinin boyutunu büyütmek için kullandığı gübrelerde doğal olarak bulunuyor. Yağmur bile radyoaktifleri temizlemeye yetmiyor. Filtresiz sigaralar bu nedenle daha tehlikeli.

Üstelik pasif içiciler de radyasyonu soluduğu için sadece sigara kullanıcıları için tehlike oluşturmuyor.

Güncelleme Tarihi: 15 Haziran 2021, 17:49

Admin

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER