15 metre derinden Marmara Denizi için haykırdılar

Marmara Denizi’nde büyük çevre felaketine yol açan deniz salyasının yıkıcı etkisini göstererek harekete geçilmesini isteyen dalgıçlar, sualtında ‘Marmara Nefes Alsın’ pankartı açtı. Dalgıçların açtığı ve güçlükle okunan pankartla, su altındaki kirliliğe dikkat çekildi.

15 metre derinden Marmara Denizi için haykırdılar

Marmara Denizi’nde büyük çevre felaketine yol açan deniz salyasının yıkıcı etkisini göstererek harekete geçilmesini isteyen dalgıçlar, sualtında ‘Marmara Nefes Alsın’ pankartı açtı. Dalgıçların açtığı ve güçlükle okunan pankartla, su altındaki kirliliğe dikkat çekildi.

Mart ayından bu yana Marmara Denizi ekosistemini için yıkıcı sonuçlar doğuran deniz salyasının yayılımı devam ederken, en çok sualtındaki canlıların etkilendiği biliniyor. Balık yuvalarının yanında, mercan tarlalarının üzerini sararak çözünmüş oksijeni azaltan deniz salyası için harekete geçilmesini isteyen dalgıçlar, sualtında pankartlı eylem yaptı. Doğal alanların ve denizlerimizin korunması için sualtında çeşitli etkinlikler düzenleyen Derinlere Saygı Dalışı Topluluğu üyeleri, her dalışta kendilerine eşlik eden balıkların yerini deniz salyasının aldığını belirtti. Kocaeli’nin Gebze ilçesi Eskihisar sahilinde toplanan gönüllüler, 15 metre derinliğe dalarak, su altında ‘Marmara Nefes Alsın’ pankartı açtı. Dalgıçların açtığı pankart, müsilaj yoğunluğu sebebiyle güçlükle okunabildi.

“Suyun altındaki yok oluşu en net biz görüyoruz”

Müsilaj yığınlarının suyun altında kütleler halinde hareket ettiğini belirten Metin Karadağ, dalgıçların birbirini görmekte bile güçlük çektiğini ve her zaman görülen balıklara rastlayamamanın verdiği üzüntüyle satha çıktıklarını belirtti. Karadağ, “Yaklaşık 35 yıldır Marmara’da dalış yapıyorum. Müsilaj bu mevsimlerde özellikle Marmara’nın doğal koşuludur ama son derece seyrek olup, son derece çabuk yok olan bir şeydi. Ben hayatımda bu kadar kötü bir su altı, bu kadar kötü bir görüşle dalış hiç yapmadım. Artık bütün siyasi, ekonomik kaygılardan uzaklaşıp. Marmara nefes alsın diye hep birlikte çalışmamız gerektiğini düşünüyorum. Birbirimizi bulamadık çünkü pankartımızdaki yazı okunmayacak kadar bulanık bir su karşıladı bize. Yetkililer hemen harekete geçmeli, hiçbir kaygı gütmeden tüm güçlerini Marmara için birleştirmeli. Suyun altındaki yok oluşu en net biz dalgıçlar görüyoruz. Dalışlarımızda bize eşlik eden balıkların hiçbiri artık yok. Bu kadar hoyrat davrandığımız Marmara Denizi’ni geri döndürülemez oranda kaybediyoruz” dedi.

“Marmara’da yaşananlara kayıtsız kalamayız”

Öte yandan, Kekova Mavi Dalış Merkezi gönüllü dalgıçları da Akdeniz’in berrak sularında pankart açarak müsilaj yoğunluğu için harekete geçilmesini istedi. Turgay Kurt rehberliğinde 12 metre derinlikte ‘Denizlerimiz Nefes Alsın’ pankartı açan Damla Atak, “Dalgıçlar suyun altındaki canlılığı çok iyi bildikleri için yok oluşu en kolay fark ederler. Dalgıçlar olarak Marmara’da yaşananlara kayıtsız kalamayız. Tüm denizlerimiz birbirine bağlı ve birbirinden etkilenecek kadar hassas. Şimdi Marmara Denizi için bir şeyler yapmazsak yarın tüm denizlerimizde benzer sorunlar yaşayabiliriz” diye konuştu.

Admin

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER