Bolu'ya 13 kilometre uzaklıkta olan ve her yıl yaklaşık 1 milyon kişinin ziyaret ettiği Gölcük Tabiat Parkı'na 19 odalı dağ köşkü ile 25 bungalov yapımı ve göl gazinosunun özel işletmeye verilmesi için 19 Aralık 2017 tarihinde Bolu Belediyesi Meclis Salonu'nda ihale yapıldı. Yapılan ihale daha sonra Bolu Belediyesi Encümeni tarafından iptal edilerek, projenin belediye tarafından gerçekleştirilmesine karar verildi. Kararın ardından projenin içerisinde bulunan 25 adet bungalov evin gölden 500 metre uzaklıkta belirlenen bir alanda yapımına başlandı. Projenin açıklanmasının ardından Bolu'da oluşturulan Gölcük Platformu konuyu yargıya taşıdı. Projenin Gölcük Tabiat Parkı'nın doğal yapısını bozacağı gerekçesiyle açılan davada, Gölcük Platformu bilirkişi raporu hazırlanmasını istedi. Raporun hazırlanmasının ardından Bolu İdare Mahkemesinde görülen davada yürütmeyi durdurma kararı çıktı. Kararda, “25 adet kır evi yapımı ve alanın çitle çevrilmesini öngören kısımları ile Kontrollü Kullanım Bölgesi olarak belirlenen alan içerisinde ana giriş kontrol noktasının yaklaşık 100 metre güneybatısında ve mevcut kır lokantasının batı bitişiğinde idare ve konukevi yapımı kısımları yönünden dava konusu planın uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden teminat alınmaksızın yürütmesinin durdurulmasına karar verildi” ifadeleri yer aldı. 

Bolu İdare Mahkemesi tarafından Aralık ayında verilen yürütmeyi durdurma kararının ardından mahkeme 8 Mayıs tarihinde esastan karar verdi. Mahkeme, Bolu Gölcük Tabiat Parkı Revizyon Gelişme Planı'nın 25 bungalov ile idare binası yapılarak, çitle çevrilmesine ilişkin bölümünü oy birliğiyle iptal etti.

“Gelecek nesillere bozulmadan aktarılması zorunluluktur” 

Mahkeme oy birliği ile aldığı iptal kararında şu ifadelere yer verdi: “Gölcük Tabiat Parkı; içerisinde bulunan Devlet Konukevi'nin göl yüzeyine yansımasıyla kartpostallara konu olan güzellikte, insanların şehir hayatının yoğunluğundan uzaklaşarak zaman geçirdiği, kültürümüzün bir parçası olarak piknik yapmak ya da göl çevresinde yürümek suretiyle huzurlu bir şekilde tabiatla buluştuğu eşsiz dinlence alanlardan biridir. Öte yandan gece insan faaliyetleri azaldığında göl kenarına inen ayılar, varlığı değerlendirilen kurt, tilki, çakal, porsuk, kızıl geyik, karaca, yabani kedi, sansar ve gelincik gibi hayvanlar ile endemik canlı ve hayvan türlerinin yaşam alanı olması bakımından tabiat örtüsü ve yaban hayatı için de yeryüzünün eşsiz noktalarından biridir. Alanı daha kıymetli kılan bir yönünün de bu yaşam çeşitliliğinin varlığı olduğu şüphesizdir. Gölcük Tabiat Parkı'nın planlı bir şekilde korunması ve geliştirilmesi elbette ki önemlidir. Ancak bu planlar yapılırken yukarıda aktarılan yaşam çeşitliliği gözetilerek plan kararları oluşturulması gerektiği de izahtan varestedir. Doğal değerlerimizin korunarak gelecek nesillere bozulmadan aktarılması ve onlara yaşanabilir bir dünya bırakılması hem ulusal ve uluslararası mevzuattan hem de devreden kültürel mirasımızdan kaynaklanan bir zorunluluk ve sorumluluktur”