Caretta Caretta'larla küresel ısınmanın izi sürülecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın isim annesi olduğu Belkıs adlı caretta caretta kaplumbağasından ilk sinyaller geldi. Hafta içinde düzenlenen bir programla denize salınan deniz kaplumbağaları izlenerek küresel ısınma ile ilgili verilere de ulaşılacak.

Caretta Caretta'larla küresel ısınmanın izi sürülecek

Antalya’nın Patara Sahili´nde geçen Çarşamba günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un katılımıyla uydu izleme cihazı takılarak denize salınan Patara, Belkıs ve Likya isimli carettalar ile Kaş isimli yeşil deniz kaplumbağasından ilk sinyaller alındı.

Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi (DEKAMER) uzman ekibi tarafından tedavi edildikten sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın desteğiyle çip takılan, ‘Belkıs’, ‘Patara’ ve ‘Likya’ isimleri verilen ergin carettalar ile ‘Kaş’ ismi verilen genç yeşil deniz kaplumbağasından ilk sinyaller Patara açıklarından geldi. DEKAMER Başkanı Prof. Dr. Yakup Kaska, üç caretta ve bir yeşil deniz kaplumbağasının Kaş, Kalkan ve Patara bölgelerinden yaralı olarak bulunduğunu ve merkeze getirildiğini söyledi. Tedavilerinin 2-4 aylık süreçlerde tamamlandığını anlatan Prof. Dr. Kaska, “Likya’da pervane kesiği sonucu kabuğunda kırık vardı. Patara’da misina dolanması ve olta yutması. Belkıs ise aşırı parazitlenme ve halsizlik sorunu nedeniyle gelmişti. Kaş’ta olta ve misina yutması vardı. Tedavileri yaklaşık 2-4 ay sürdü ve denize salındılar” dedi. Geçen Çarşamba günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve Antalya Valisi Ersin Yazıcı’nın katılımıyla denize salınan kaplumbağalardan ilk sinyallerin de alındığını belirten Prof. Dr. Kaska, deniz kaplumbağalarının Patara açıklarında olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Yakup Kaska, Deniz Kaplumbağaları Koruma ve İzleme Programı kapsamında Kadriye ve Dalyan sahillerinde de çip takılan 2’şer kaplumbağanın denize salınacağını söyledi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın maliyetini karşıladığı çiplerin ve yaklaşık bir yıllık izleme programının kaplumbağa başına yaklaşık 5 bin dolar olduğunu da açıklayan Prof. Kaska, “İlk defa bakanlık desteğiyle 8 adet hayvana çip takılıyor. Bu çalışmada küresel ısınmanın etkilerini de inceleyeceğiz” dedi.

CARETTALARIN HAYATINDA İNSAN ETKİSİNİ AZALTMAYA ÇALIŞIYORUZ

Patara’da bir kaplumbağanın hikâyesi nasıl başlıyor?

Anneler yumurtalarını bırakıp ayrılıyor kumsaldan. Yumurtalar 45 ile 60 gün burada kalıyor. Yumurtadan çıkan yavrular denizin ışığını ve dalgaların sesini takip ederek denize ulaşıyorlar. Denize girdikten sonra onları avlamak için bekleyen balık türleri var. Martılar da onları bekliyor. Büyüdükçe avcıları da değişiyor. Biz buradan ne kadar çok sayıda kaplumbağa göndersek de yaşam oranları yüzde 1 ila 3 arasında. DEKAMER olarak kaplumbağaların hayatında insan etkisini azaltmaya çalıştık. Ancak denizde kaderleriyle başbaşa kalıyorlar.

Neden yumurtlamak için özellikle burayı tercih ediyorlar?

Kumsallar eskiye göre daha sessiz olduğu için rahatlıkla gelip yumurta bırakabiliyorlar. Türkiye’de 21 üreme kumsalı var. Bunların en önemlilerinden biri Patara. Burası yaklaşık 12 kilometrelik bir alan. Oldukça güzel, ince tanecikli bir kum yapısı var. Hem yumurtaları bırakmak için yumuşak bir zemin hem de yuvalarını korumak için güzel bir ortam sözkonusu. Zaten buranın kaplumbağası buraya yumurta bırakıyor. Kaplumbağaların yuva yeri seçmek gibi bir becerileri var. Bu kumsalın çok yüksek olmaması ve ön tarafında açıklık bulunması da burayı seçmelerindeki önemli etkenler. Şu ana kadar 120’ye yakın yuva belirledik. Ortalama yüzde 90’ın üzerinde yavru çıkışı ve bunların denize ulaşması söz konusu. Burası insan etkisinin en az olduğu kumsallardan biri. Yuvalar yaklaşık 45-50 santim derinlikte olduğundan bir insanın basması ile ezilmeleri mümkün değil.

DEKAMER, Patara’daki caretta carettalar için nasıl çalışmalar yapıyor?

Burada iki tür koruma tedbirimiz var. Biri diğer canlıların yemesi ile alakalı önemler. Diğeri de insanların çok olduğu bölgelerde her bir yuvanın başına bir işaret koyuyoruz ve üç dilde “Burası deniz kaplumbağası yuvasıdır” diye yazıyoruz.

Mayıs ayı sonlarında bütün yuvaları tespit edip koruma altına aldık. Temmuzun 10’u ila 15’i civarında da yavru çıkışları başladı.

Şu anda hem yuvalama hem de yavru çıkışı dönemindeyiz. Buranın yuva ortalaması 200 civarında iken bu sene 433 yuva belirledik. Bu hem koruma çalışmalarının hem de korona dönemindeki tenhalığın meyvesi oldu birazda. Eskiden buradan denize 7 bin civarında yavru gönderirken şu an yavru çıkış döneminin başlangıcında olmamıza rağmen 8 binin üzerinde yavru denizle buluştu. Amaçlarımızdan biri de farkındalık oluşturmak. Bir info alanımız var ve buraya gelen yerli ve yabancı turistlere bilgilendirmeler yapıyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bu izleme projesi de eklenince çalışmalarımız daha etkili oldu.

Kaplumbağalara hangi isimleri veriyorsunuz?

Bunu baya düşündük. Bir tanesine bu bölgeden çıktığı için Patara dedik. Bir diğerine Likya adını verdik. 

EMİNE ERDOĞAN, ‘BELKIS’I YAKIN TAKİBE ALDI

Patara sahilinde denize bıraktığı carettalardan birine Belkıs adını veren Emine Erdoğan, üzerindeki çip aracılığıyla izleyeceği deniz kaplumbağası ile ilgili gelişmeleri sosyal medya hesabından paylaşacak.

Çevre konusunda pek çok çalışmaya öncülük eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, caretta carettaları heyecan verici bir yolculuğa uğurladıktan sonra şunları söyledi:

“Bu türün, 100 milyon yıldan fazladır okyanuslarda yaşadığı biliniyor. Onlar dünyanın en eski şahitleri ama nesilleri tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. Onları hayatta tutmamız lazım. Çünkü kıyı ve deniz ekosistemi için vazgeçilmez bir role sahipler. Etçil türleri, denizanalarını öğüterek küçük deniz canlılarının beslenmesini sağlıyor. Otçul türleri ise denizaltında adeta bir bahçıvan gibi çalışıp, deniz çayırlarının sağlıklı kalmasına hizmet ediyorlar. Onların yaşam alanlarını ve göç yollarını her türlü tehditten korumalıyız. Denizleri özellikle plastiklerden arındırmalıyız. Sürdürülebilir bir deniz ve kıyı temizliği, bu canlılara borcumuzdur”

Türkiye’nin deniz kaplumbağalarını koruma noktasında Akdeniz’deki örnek ülke olmasının çok sevindirici olduğunu ifade eden Erdoğan, bu konuda teknolojiden faydalanmanın çok önemli olduğunu vurguladı. 

CARETTALAR İLK KEZ YERLİ BİR PROJE İLE İZLENECEK

Neden uydu izlemesi yapılıyor?

Yaklaşık 30 yıldır burada koruma ve izleme yapıyoruz. Carettalarla ilgili karasal bilgilerin birçoğuna ulaştık. Deniz içi yaşantıları ile ilgili çok fazla bilgimiz yok. Dünya genelinde çok fazla bilgiye sahip değiliz. Akdeniz’i küçük bir Havza gibi düşünün. Bu havzanın içerisinde gönderdiğimiz bütün kaplumbağaların nerede beslendikleri, nerede zaman geçirdikleri hakkında bize bilgiler verecek bu izlemeler. Bu bilgiler de koruma alanlarını belirlememizde bize yön gösterecek. Şimdiye kadar yaptığımız izlemelerin bir kısmı yabancı projelerle gerçekleşmişti. Bu sefer tamamen Türk kaynaklı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının desteklediği bu proje ile sekiz tane uydu cihazı takıldı kaplumbağalara. Markalama çalışmalarımızda her bir kaplumbağaya TR ile başlayan bir numara takıyoruz. Böylece ekiplerimiz onları gördüğünde yeniden yuva yaptı mı yapmadı mı, ne zaman geldi, yuva yaptıysa kaç tane yumurta yaptı gibi bilgileri kaydediyorlar.

Şu ana kadar ne tür veriler edindiniz takip ettiğiniz carettalardan?

Şimdiye kadar izlemeye takılanların çoğunluğu İsrail, Tunus o civarlara gidiyordu. Geçen sene takibe takılan Tuba isimli kaplumbağa diğerlerinin tam tersine önce Malta civarında bayağı bir gezdi, dolaştı. Şu anda İtalya kıyılarında. Yani kışlamak için gönderdiklerimizin bazıları sadece Güney sahillerine gitmiyor, başka rotalar da seçebiliyor. Bunun nedeni deniz suyunun ısınması da olabilir. Bu anlamda çip taktığımız her kaplumbağa bize yeni bir bilgi verecek. Acaba ana göç yolları mı var yoksa her biri ayrı bir rota mı izliyor, nerede besleniyorlar, yoğunlukla nerede toplanıyorlar bunlarla ilgili bilgi sahibi olacağız.

İNSANLAR DENİZDE DE ZARAR VERİYOR

Yaralı kaplumbağaları tedavi ettiğinizi de biliyoruz. Denizde ne tür yaralanmalar yaşıyorlar?

DEKAMER’de bir ihbar hattımız var. İnsanlar denizde yaralı bir kaplumbağa gördüklerinde bizi arıyorlar. Biz de yaralı kaplumbağaları alıp tedavi ediyoruz. Çoğunlukla olta yutmuş olabiliyorlar. Kollarına, boğazlarına misinalar dolanabiliyor, tekne çarpması olabiliyor, büyük naylon poşetler yutabiliyorlar. Bunların hepsi de insan kaynaklı aslında. Ülkemiz adına güzel şeylerden biri kasıtlı yaralama yok. Başka ülkelerde bu da yaşanabiliyor. 

Evrim Hüsem

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER