Birleşmiş Milletler iklim aktivisti çocukların sesini duydu mu?

Çevre aktivisti Deniz Çevikus çevre için sesini duyurmaya çalışıyor

Birleşmiş Milletler iklim aktivisti çocukların sesini duydu mu?

Çevre haberlerine baktığımızda her gün inanılmaz rakamlarla karşılaşıyoruz. İnanılmaz ama ne yazık ki hepsi gerçek bunların. Önüne geçilebilecekken geçilmemiş çevresel zararlar yüzünden her yıl 1,7 milyon çocuk beş yaşına gelemeden ölüyor mesela. İklim krizinin baş sorumluları oldukları halde kendilerine “gelişmiş” diyen ülkelerin “gelişmekte olan ülkeler” diye tanımladığı yerlerde her yıl 12 milyon çocuk kurşun zehirlenmesi nedeniyle kalıcı beyin hasarı yaşıyor. İklim krizinin etkisiyle dünyanın pek çok yerinde çok şiddetli ve yıkıcı kasırgalar, seller, yangınlar meydana geliyor. Üstelik bunlar sadece başlangıç. Yaşanan olumsuzluklar ve rakamlar her geçen gün büyüyor, bu gidişle daha da büyüyecek.

Çok uzun süredir yöneticiler ve büyüklerimiz kendi yaşamları ve kendi çıkarları için kararlar alarak bizim geleceğimizi şekillendirdiler ve bize berbat bir gelecek hazırladılar. Biz çocuklar işte bu yüzden hükümetleri ve liderleri harekete geçirmeye çalışıyoruz, bu yüzden iklim grevi yapıyoruz ve bu yüzden sesimizi yükseltiyoruz.

Peki sesimiz duyuluyor mu? Evet, çünkü duymak istediğinizde her şeyi duyarsınız. Duymaya karar verdiğiniz zaman farkına varabilir ve harekete geçebilirsiniz. İşte geçtiğimiz günlerde, Birleşmiş Milletler biz çocukların geleceği için önemli bir adım attı. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi, çevresel zararlara karşı çocukların ve gelecek nesillerin haklarını korumak için tüm ülkelerin önlemler alması gerektiğinin altını çizen bir karar aldı. Yukarıda verdiğim örnekler de bu karar metninde yer alan çevresel zararlardan bazılarıydı.

BM’nin aldığı bu kararda neler mi var? Çocukları ve gelecek nesilleri çevresel zararlardan korumak için devletlere çağrı yapılıyor. Biyoçeşitliliğin korunmasına ve sürdürülebilmesine, çevre kirliliğinin azaltılmasına, tehlikeli kimyasalların ve atıkların sağlıklı bir şekilde yönetilmesine dikkat çekiliyor.

BM kararında “Çevresel zararların etkilerinden dolayı çocukların ciddi ya da geri döndürülemez zararlar görmesi söz konusuysa, bu konuda alınması gereken önlemler bilimsel kesinliği olmadığı öne sürülerek ertelenemez” deniyor. Ayrıca sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevrede yaşama hakkını savunan çocuklar öncülüğündeki hareketlere güvenli bir ortam sağlanması için devletlere çağrı yapılıyor.

BM’nin kararında tüm devletlerin dikkate alması gereken önemli noktalar var. Devletlerden, iklim değişikliğiyle başa çıkılmasına yönelik stratejiler geliştirirken çocuk haklarını göz önünde bulundurmaları isteniyor. Kararda yer alan maddelerden biri, bütün üye devletleri, küresel ortalama sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyenin en fazla 2 derece üzerinde tutmaya yönlendiriyor. Böylece iklim krizinin gelecekte biz çocukları etkileyecek olan olumsuz sonuçlarının olabildiğince azaltılması amaçlanıyor. Bununla birlikte, devletlerin Paris Anlaşması’nda ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nde verdikleri sözü tutarak, en fazla 1,5 derece hedefi için çabalamaya devam etmeleri gerektiği de özellikle belirtiliyor. Yani, iklim krizini en düşük seviyede tutmak ve iklim adaletini sağlamak için Paris Anlaşması hala büyük önem taşıyor. Türkiye de artık, altında imzası olan ama yıllardır onaylamadığı Paris Anlaşması’nı biz çocukların ve dünyamızın geleceği için bir an önce meclisten geçirmeli.

Admin

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER